Ana içeriğe atla

Camii ve kilise

Hazreti Fatih Istanbul'u fethettikten sonra, Avrupada fütuhata devam ediyordu. Bir seferinde Sirbistan hududuna gelmis ve Sirbistan'in fethi artik an meselesi idi. Sirp Krali Brankoviç bir yanda Macaristan bir yanda da Türkler oldugu için arada zor durumda kalmisti. Her iki büyük devletten birine siginmak, ondan yardim istemek düsüncesiyle, her iki tarafa da elçiler gönderdi.

"Sirbistan elinize geçer ve burayi fethederseniz nasil muamele edeceksiniz?" diye fikirlerini ögrenmek istedi.

Sirplilar ortodoks mezhebine mensup olduklarindan, katolik Macar Krali Hünyad tarafindan su cevabi aldi:

- Eger Sirbistan bizim elimize geçer ve biz oralari istilâ edersek, bütün Sirplilari katolik edinceye kadar mücadele ederiz ve bütün kiliseleri yikar, yerlerine katolik kilisesi insa ederiz...

Fatih Sultan Mehmet Hazretlerine giden elçi su cevapla dönmüstü:

- Biz Sirbistan'i alirsak, Islâmiyetin Allah indinde tek din oldugunu ilân ederiz. Ve bu arada hiç kimseyi, kendi dininden dönmeye zorlamayiz. Isteyen eski dininin icabi olan kiliseye gider, isteyen Allah indinde tek din olan Islâmiyeti seçer, dünya ve ahiret selâmetine kavusur....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Enes - Hâdimu’n-Nebî

HZ. ENES, çocuk yaşında annesi tarafından Peygamber Aleyhisselam’a hizmet etmesi için verilmişti. Onun yanında büyüdü, onunla yaşadı. On yıl boyunca ona hizmet etti. Peygamber Aleyhisselam’ın onu, “Ya Büneyye” diye çağırdığı olurdu. Bu, “oğulcuğum” demekti. Ashab arasındaki ünvanı ise Hâdimu’n-Nebî idi. Bu da, “Peygamberin Hizmetkârı” demekti. Hz. Enes, inatçı ve bir miktar yaramaz bir çocuktu. Ancak Peygamber Aleyhisselam, bu on yıl boyunca ona bir kez olsun bile kızmadı. “Şunu niye böyle yaptın” veyahut “Bunu niye böyle yapmadın” bile demedi. Hanımlarından biri “Keşke öyle yapmasaydın!” diyecek olsa, Peygamber Aleyhisselam: “Bırakın çocuğu, o Allah’ın murat ettiği şeyi yapmıştır” der, Enes’i korurdu. Bir gün, onu bir işe yollamıştı. Enes ise, “Vallahi gitmem!” diye tutturdu. Ancak içinden de, “Allah’ın Resulü’nün dediğini yapmam lâzım” diye geçiriyordu. Yola çıktı, fakat az zaman sonra oyun oynayan çocuklara rastladı ve onlara katıldı kaldı. Bir ara ensesini bir elin tuttuğunu farket

Affetmeyi bilin

merhaba sayın okuyucular arada bir yanı kısaca ayda bir yazıyorum kusura bakmayın ama işler baya oğun bu sıralar.Bugün size bir tavsiyede bulunacağım affetme allaha mahsustur hepimiz biliriz ancak allahın kulu kin gütmemeli bir başka allah kuluna küs durmamalıdır. Bu kuran'ı kerimdede belirtilmiştir.3günden fazla küs duranın cenaze namazı kılınmaz derler ORASI ALLAH BİLİR TABI.Size yapılan hatayı yada kötülüğü siz göz yumarak affederseniz eğer bunun mfakatı ilerde cok büyük olacaktır bundan emin olabilirisniz. arada bir yine yazmak dileğiyle hoşcakalın esen kalın.. (senı sevıyorum google)

Mübarek Günler

Şu mübarek günlerde yapmamız gereken bazı şeyler vardır hepimizin.En basiti allah ımıza daha yakınız daha içtenlikle ibadet etmeliyiz.Küslüklerimizi bırakmalı kücüklerimizi affetmeliyiz.Büyüklerimize bu güzel günlerde saygısızlık değil hürmet etmeliyiz. Zamanı gelince ahhlar cekmek yerine şimdi şuan ellerimizi acıp yüce yaradana şükretmeli ve dua etmeliyiz. Allah her zaman iyiyi ister.Kimsenın kötü olmasına razı değildir.Yüce yaradanımmız bizden tek bir sey ister iyi olun merhametli olun saygılı olun. Şüpersizki Allah İşiten ve dualarımızı kabul edendir.