Ehl-i sünnet inancına göre hayır ve şerrin yarartıcısı Cenâb-ı Hakk'tır.Kul cüz'i irâdesini dâima Allah'ın razı olduğu fiillerde kullanmakla mükelleftir.Nefis ve şeytan,insanı bu irade-i cüz'iyesini ,Allah'ın râzı olmadığı işlerde kullanmayı emreder,insanda onların vesveselerine aldanarak günah işler.Buna mukâbil Cenab-ı Hakk,kullarına tevbe ni'metini bahşetmiştir,tevbe edildiği zaman kabul edileceğini müjdelemiştir.
Tevbe,îmânın makamlarının evveli,Hak yolculuğunun ilk adımı ve vuslat kapısının anahtarıdır.Kabahatten,kabahat olduğu için vazgeçmek demektir.Bedenine veyâ malına veyâhutta haysiyetine bir zarar gelir korkusuyla kabahatten vazgeçmek,tevbe değildir.Tevbe,yaptığı kabahatin menfaatini görse bile,onun çirkinliğini bilip tiksinerek vazgeçmektir.
Kur'an-ı Azîmüş-Şan'da Cenab-ı Hakk bir çok ayeti kerime ile kullarına tevbe ediyor(meâlen):
"....Hepiniz Allah'a tevbe edin ey mü'minler ki ferah bulabilesiniz.."(nur,31)
Peygamber Efendimiz(s.a.v) kulun tevbesinden dolayı,Allahü tealânın duyacağı memnuniyeti şöyle ifade etmişlerdir:
"Çorak ve helâk olma korkusu olan bir yerde,devesi yanında,yiyeceği ve içeceği onun üzerinde olduğu halde uyuyan,uyandığında deveyi gitmiş bulan ve onu armaya giden,nihâyet kendisine sususzluk ârız olan,sonra(kendi kendine)bulunduğum yerime döneyim de ölünceye kadar yatayım diyen ve başını ölmek için dirseğinin üzerine koyan,sonra uyanarak devesini,üzerindeki azığı,yiyeceği ve içeceği ile yanında bulan bir adamdan,evet,Allah mümin kulunun tevbesine,bu adamın devesi ileazığına sevinmesinden daha çok sevinir"ALLÂH-Ü EKBER
Tevbe,îmânın makamlarının evveli,Hak yolculuğunun ilk adımı ve vuslat kapısının anahtarıdır.Kabahatten,kabahat olduğu için vazgeçmek demektir.Bedenine veyâ malına veyâhutta haysiyetine bir zarar gelir korkusuyla kabahatten vazgeçmek,tevbe değildir.Tevbe,yaptığı kabahatin menfaatini görse bile,onun çirkinliğini bilip tiksinerek vazgeçmektir.
Kur'an-ı Azîmüş-Şan'da Cenab-ı Hakk bir çok ayeti kerime ile kullarına tevbe ediyor(meâlen):
"....Hepiniz Allah'a tevbe edin ey mü'minler ki ferah bulabilesiniz.."(nur,31)
Peygamber Efendimiz(s.a.v) kulun tevbesinden dolayı,Allahü tealânın duyacağı memnuniyeti şöyle ifade etmişlerdir:
"Çorak ve helâk olma korkusu olan bir yerde,devesi yanında,yiyeceği ve içeceği onun üzerinde olduğu halde uyuyan,uyandığında deveyi gitmiş bulan ve onu armaya giden,nihâyet kendisine sususzluk ârız olan,sonra(kendi kendine)bulunduğum yerime döneyim de ölünceye kadar yatayım diyen ve başını ölmek için dirseğinin üzerine koyan,sonra uyanarak devesini,üzerindeki azığı,yiyeceği ve içeceği ile yanında bulan bir adamdan,evet,Allah mümin kulunun tevbesine,bu adamın devesi ileazığına sevinmesinden daha çok sevinir"ALLÂH-Ü EKBER
Yorumlar
Yorum Gönder